Post by VENDETTA on Feb 4, 2014 10:45:19 GMT
ŞERİAT
''Kur'an'daki Şeriat''a değineceğiz bu konuda.
Kur'an'a göre, halklar, şeriat ile yönetilmek zorunda, çünkü yöneticilere ''Kur'an hükümleriyle hükmetmeleri'' emrediliyor. Bununla ilgili ayetlere bakalım ;
''Biz indirdik Tevrat'ı, biz. İyiye ve güzele kılavuz var onda, ışık var. Allah'a teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hakemlik yaparlardı. Kendini Rabb'e adayanlarla ilim ve hikmette derinleşmiş olanlar da Allah'ın Kitabı'ndan korumakla görevli olduklarıyla hükmederlerdi. Zaten onlar Allah'ın Kitabı'na tanıklardı. Artık insanlardan korkmayın, benden korkun da ayetlerimi basit bir ücret karşılığı satmayın. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir.'' (Maide/44)
''O Kitap'ta onlar üzerine şöyle yazmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalar karşılığında da kısas. Kim kısası bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için günahlara bir perde olur. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.'' (Maide/45)
''İncil bağlıları Allah'ın onda indirdiğiyle hükmetsinler. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler sapıkların ta kendileridir.'' (Maide/47)
''Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde ONLAR (??) arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol/şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir.'' (Maide/48)
''Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar.'' (Maide/49)
''Yoksa cahiliye devrinin hükmünü mü arıyorlar? Gerçeği görebilen bir toplum için, Allah'tan daha güzel hüküm veren kim vardır?'' (Maide/50)
''O Kitap'ta onlar üzerine şöyle yazmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalar karşılığında da kısas. Kim kısası bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için günahlara bir perde olur. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.'' (Maide/45)
''İncil bağlıları Allah'ın onda indirdiğiyle hükmetsinler. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler sapıkların ta kendileridir.'' (Maide/47)
''Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde ONLAR (??) arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol/şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir.'' (Maide/48)
''Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar.'' (Maide/49)
''Yoksa cahiliye devrinin hükmünü mü arıyorlar? Gerçeği görebilen bir toplum için, Allah'tan daha güzel hüküm veren kim vardır?'' (Maide/50)
Anlaşılan o ki Kur'an'a göre Kur'an kurallarıyla yönetilmeliymiş bir ülke. Şimdi asıl sorulması gereken soru ; ''Kur'an'ın Kuralları nelerdir ?''
(Maide/50)ye baktığımızda, gerçeği görebilen toplumlar için Allah'tan daha güzel hüküm veren kimse yoktur. Ama bir de ''Gerçeği göremeyen toplumlar'' var yeryüzünde. Kur'an'a göre, gerçeği göremeyen toplumlar, kendilerince Allah'tan daha güzel hüküm veren kişiler bulabilirler. Peki Kur'an gerçeği göremeyen insanlar için ne diyor ?
''Kuşkusuz, bu Kitap'ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin.''(zumer/41)
''Dinde zorlama yoktur. Doğru ve güzel olan, çirkinlik ve sapıklıktan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir.'' (bakara/256)
''Yüz çevirirlerse, biz seni onlar üzerine bekçi göndermemişiz. Sana düşen, tebliğden başkası değildir.''(şura/48)
''Biz seni onlar üzerine bekçi yapmadık. Sen onlara vekil de değilsin !'' (enam/107)
''Dinde zorlama yoktur. Doğru ve güzel olan, çirkinlik ve sapıklıktan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir.'' (bakara/256)
''Yüz çevirirlerse, biz seni onlar üzerine bekçi göndermemişiz. Sana düşen, tebliğden başkası değildir.''(şura/48)
''Biz seni onlar üzerine bekçi yapmadık. Sen onlara vekil de değilsin !'' (enam/107)
Şeriat bize ''İstemeyene bu kuralları (Şeriatı) dayatamazsın'' diyor. Yani Şeriat ile hükmeden bir hükümdar/lider, Şeriat kurallarını, istemeyen birine dayatırsa, Şeriata aykırı davranmış olur.
Peki kimlerdir ''Şeriat kuralları''nın uygulanacağı insanlar ? Önceki birkaç ayeti bir daha gözden geçirelim ;
''İncil bağlıları, Allah'ın onda (İncil'de) indirdiğiyle hükmetsinler ...'' (Maide/47)
''... Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde ONLAR (??) arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ...'' (Maide/48)
''... Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde ONLAR (??) arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ...'' (Maide/48)
(Maide/47) ayete baktığımızda, her bireyin kendi inandığı sisteme göre yönetilmesi emredilmekte. Yani bir Hristiyan'a, Kur'an Şeriat'ı dayatılamaz, dayatılırsa Şeriat'a aykırı gelinmiş olur. Aynı şekilde bir ateiste/münafığa da Şeriat dayatılamaz, kendilerinin doğru olduğuna inandığı sisteme göre (Örneğin İnsan hakları evrensel beyannamesi, gibi) yönetilmeleri emredilmekte. Kısacası ''DEMOKRASİ'' emredilmektedir.
Aynı şekilde kişi ''müslümanım'' diyebilir, lakin Şeriat kurallarını istemeyebilir. Bu durumda münafık olur, lakin münafık olmak da kişinin kendi tercihidir, münafık bir kişiye de Şeriat kuralları dayatılamaz, o birey de istediği yanlış yolu seçmekte özgür.
Günümüz dünyasında çok sayıda farklı şeriat hukuku yorumu da var, ''müslümanım'' diyen ve Şeriat hukuku altında yaşamak isteyen kişi bunlardan istediğini seçebilmelidir Şeriata göre. Çünkü şeriat dayatmayı yasaklıyor.
(Maide/48) ayetindeki ''ONLAR''ın ne tür nitelikler taşımak zorunda olduklarına bakar isek ;
- Müslüman olanlar
- Şeriatı hukuki düzenleme olarak kabul edenler
Peki kimlerin Şeriat'ı hukuki düzenleme olarak kabul edip etmediğini nereden bilebiliriz ? Bir önceki paragrafta ''Demokrasi''nin Kur'an'da emredildiğine değinmiştik. Aynen öyle, bir seçim/referandum/nüfus sayım ile isteyen müslümanlar/münafıklar Şeriat hukukuna girecekler, istemeyen müslümanlar/münafıklar/ateistler/gayrimüslimler mevcut düzenlemede kalacaklar.
Şeriatın emrettiği ''Şeriat Sisteminin Kimleri Bağlayacağı'' hususunu anlatmak için aşağıdaki şema kullanılabilir ;
Sağlıcakla...